Cuma, Aralık 02, 2016

Vakit Yok!

Vakit yok gemi kalkıyor artık.
Vaktim yok ne okumaya ne yazamaya şu sıralar. Özlediğimi de söyleyemem. Hani yazmak rahatlatırdı. Onu unuttum. Rahatlamayı unuttum. Kendimi hep yorgun hissediyorum. Günün yirmi dört saatini verimli kullanan herkesi kıskanıyorum. Ben yetişemiyorum. Yetişemiyorum hayatın telaşına, karmaşasına.
Oysa ki dünya dönüyor, hayat geçiyor. Su akıyor yatağını buluyor. Birşeyler oluyor. Önemli şeyler. Benden çok uzakta değil biliyorum, çok yakınımda da değil.
"Yazmasam çıldıracaktım !" durumundan uzaktayım. Söylemezsem çıldıracak gibi oluyorum bazen, hepsi bu. Bazense konuşmaya eriniyorum. Ama söz uçar yazı kalır.
***
Cengiz Aytmatov can kuşunu uçurmuş bugün. Selvi Boylum Al Yazmalım'ı izlemiş olmalısınız. İlyas ve Asya'nın öyküsünü yazan Aytmatov'u ben bir tek buradan tanıyorum. Okunacak o kadar çok kitap var ki, gözlerimi kapamadan kaleminden kağıda geçenleri okumalıyım diye kendime telkin ettiklerimden biridir Aytmatov aslında. Hayır terk-i diyar etmesinden çok önceden düşündüğüm birşeydi bu. Hani bizde kör ölür badem gözlü olur imiş ya. İsterdim ki, Türk dilinin ustası sayılan , dünyaca tanınmış Kırgız yazarın kitaplarından okumuş olayım. Nasip...

Elimi hangi kitaba atsam uzun zamandır sonunu getiremiyorum ki. Kitaba acıkmak , okumaya acıkmak. Ben daha acıkmadım.

Bu sabah TRT Radyo'sunun haberlerini dinliyorum. Sudan'da uçak kazası olmuş. Tabi ki can kaybı var. Spiker diyor ki; yetkililer kazadan önce 110 kişinin öldüğünü belirttiler. Nasıl yani kazadan önce? Sonra aynı yetkililer 28 kişinin ölmüş olduğunu bildirmişler. Bilgi karmaşasını geçtim. Anlamadığım kazanın daha gerçekleşmeden insanaların ölmüş oması.

Ve acı tarafı işin; dünyanın bir yerinde bir uçak kazasında insanlar ölüyor, bir tarafında depremden ölüyor. İşkenceden geçenler, açlıkla boğuşanlar, sefalet içinde yaşayanlar. Bunları televizyon ekranlarından görüp, radyo kanallarından dinliyoruz. Sonra da önümüzdeki domatese çatalı batırıp çayımızı içemeye devam ediyoruz. İnternetten okuyor isek, bir başka tıkla tamamen alâkasız başlıklara sıçrıyor, Brad Pitt ile Angelina ne yapmış ona dalıyoruz.

Cengiz Aytmatov ölüyor... Kahve içiyorum.
Dünyadan yok olan bir beden, toprakta çürüyor. Herşey anlamsızlaşıyor. Bir varmış bir yok olmuş oluyor.

(10/06/2008'de kaleme almışım...)

Hiç yorum yok: