Salı, Aralık 20, 2016

Kendime Güzelleme


"Güzel kızımın doğum günü kutlu olsun. Seni çok seviyorum" yazıyordu telgrafta. İlginç kadındır benim annem. Sanırım ben de ilgincim
Annem 42 yıl önce bugün, akşam saatlerinde almış beni kucağına. Aslında hemen almamış, çünkü doğum sonunda baygınmış, daha sonra almış kucağına.
Adımı babam koymuş. Güzel de bir hikayesi var adımın ama babam sadece bana anlattı, o yüzden size söyleyemem. Söylerim de, bana kalsın.
42 yılda evlat oldum, abla oldum, eş oldum, anne oldum.
42 yıla dost sığdırdım, arkadaş sığdırdım, güzellik, kahkaha, mutluluk, sağlıklı günler, gönül almalar, incelikler sığdırdım. 42 yıla ben dost kazığı, insanları anlamamayı, her defasında güvenip dağlarıma karlar yağdırmayı, kırılmayı, kardeş acısını, babasızlığı, sağlıksız günleri de zor günleri de sığdırdım.
Hayatımda en çok çocukluk dönemimi sevdim. Annemin bana elma şekeri aldığı, babamın beni kucağında taşıdığı günleri sevdim.
Sonra kardeşimi sevdim. Çok sevdim. Hala da seviyorum. Çok seviyorum.
Birkaç kere aşık oldum. İlk aşık olduğumda ilkokul bire gidiyordum. Görür görmez aşık olduğumda da lise bire gidiyordum. Daha sonraları akıllandım mı duruldum mu bilmiyorum, bildiğin düz aşık oldum ve aşık olduğum adamla evlendim.
Hep erkek çocuğum olsun istedim. Üç oğul verdi Allah. Onları canımdan çok seviyorum.
Verilen nimetlere nankörlük eden bir kul olmaktan Allah'a sığınıyorum, içimdeki ukdeleri balon yaptım atmosfere saldım.
Okumayı sevdim, yazmayı da sevdim.
Gülmeyi de sevdim, güldürmeyi de.
Ben bugün çok mutlu oldum. Ben bugün en çok Ümit'i ve babamı özledim. Ümitcim bana en son... küçük bir pasta alıp gelmişti. Babacım doğum günümü telefonla kutlamış, lanet bir işyerinde çalıştığım için konuşmayı kısa kesmiştim. İnce düşüncem yerlere batsın.
İsterdim ki bugün Ümit olsun, babam olsun. Olmadı.
Şu kadar yılda anladığım; aile herşeydir. Dost dediğin, bir elin parmağını geçmez ve dostlar gençlikte biriktirilmeye başlanır. Sonradan dost olmaz. Olsaydı memnun olurdum yalan yok. Kimse de kimsenin yerini tutamaz, herkesin yeri ayrıdır. Kardeşini kaybettiysen artık kardeşin yoktur, başkası sana kardeş olamaz.
Anladım ki... herkesin bir hikayesi vardır, saygı duyulmalıdır ama sana ve hikayene saygı duymayana senin de saygı göstermen gerekmez, yıpranırsın.
Dost azdır, arkadaş tanıdık çoktur. İnsan ona rağmen yalnızdır. Kafanın içindekileri de kimse okuyamaz. Zaten zahmet eden de olmaz.
En iyisi mi, sen kendi işine bak. Bekleme kimseden bir şey.
Bunları anladım.
Ha bir de 42 yaşına da gelse insan, çocuk gibi sevinebilir. Çocuk gibi üzülebilir de.

Bu güzelleme de kendime olsun;

Çileğim ben çilek,
Dilek olunca hep diliyorsun dilek
En güzeli kalmak çilek
Bana beni seven gerek
Huyum güzel, huyum kurusun
Gülüşüm de güzel, kıskananlar çatlasın
Dedim ya ;
Çileğim ben çilek :)

Hiç yorum yok: